16 Mayıs 2020 Cumartesi

Acı bir tutkuydu yazmak..


Yazmak: Yazarın gözünden ve dilinden - İndigo Dergisi

Tek gerçek Tanrı ölümdür.
Ancak ondan daha gerçek bir şey varsa, bugün yaşıyor olmandır.
Başkalarına göre çokta önemli sayılmayan gözyaşların acıdan nefesini kesebilir,
Ben üzüntü çığlarının altında ölmüş olabilirim.
İkimizde ölü bedenlerle birilerinin bizi bulmasını bekleriz.
Sınav kağıtlarında ki isimler şimdilerde kaybolmuşlar.
Ama bir zamanlar çok yakındaydılar.
Çünkü puzzle dağıldı bir kere..
Parçalar asla eskisi gibi olmayacak.
Ama sahne bizim ve kendi sahnemizde asla ölemeyiz,
Çünkü başrol oyuncuları finale kadar devam ederler.
Röntgeninin çekildiği hayata isyan eden küçük bir çocukken sen,
Büyüdüğünde ise hayatın bunca acımasızlığına ve amaçsızlığına göğüs geren güçlü bir ruhsun..
Acaba ruhunun röntgeni kaç tane çiviye bedel?
Onu okuyabilecek doktorların miadı dolup gitmiştir bu dünyadan.
Kahvaltını güzel yap, ilaçlarsa önemli
Aklını yitirmedikçe sorun yok, o yüzün hep gülümsemeli.
İşte bize biçilen kaftan bu renkten
Bunların yaşanacağını kulağımıza çok önceden fısıldamıştı sevgili Camus.
Güzel dost!
Kendini bildin bileli yaşa,
Ölmek sana hiç uğramasın.

26 Mart 2020 Perşembe

kimliği belirsiz ceset



Resmedilen cesedim hergün ayak bastığın, belki de yürüyüp geçtiğin sokaklardan birinde bulunacak,
Psikolojindeki ikiyüzlülük hangi itiraf maskesiyle konuşacak?

Kimsesizliğin ve yalnızlığın en çaresiz halleri bedenimin içinde çürümüşken,
En kötü senaryoda tanınmayan kimliğimin polis kayıtlarına izdüşümü oynayacak..